Prof. Dr. Şerife Işık-Okullarda Pozitif Psikoloji Uygulamaları


Prof. Dr. Şerife Işık-Okullarda Pozitif Psikoloji Uygulamaları

OKULLARDA POZİTİF PSİKOLOJİ UYGULAMALARI
Prof. Dr. Şerife IŞIK-Öğretim Üyesi

Öncelikle pozitif psikolojinin bir uygulama alanı “Pozitif Eğitim”. Okul olunca kurum olarak biz pozitif psikolojinin yansımalarını pozitif eğitim olarak ifade etmekteyiz. Okul dediğimiz kurumlar, hepimizin bildiği üzere, biz yetişkinlerin çocuklar adına oluşturmuş olduğu kurumlardır. Aslında bir okulun elbette ki bir sürü görevi vardır. En temel görevi, bugünün çocuklarını aslında yarının yetişkinleri olarak iyi oluş düzeyleri için kendine güvenleri olan bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunmak olmalıdır. Seligman (2011) iyi oluşun çevre tarafında beslendiğini, bu anlamda okulların iyi oluşu öğrenmek için ideal ortamlar olduğunu vurgular. Günümüzde pozitif psikolojinin geniş bir uygulama alanı olarak pozitif eğitimden bahsetmekteyiz. Bu anlamda okulları; pozitif duygular, pozitif davranışlar ve pozitif bilişleri içeren alan olarak ifade edebilirim. 
Pozitif eğitim, eğitimin DNA’sının birbirine geçmiş iki sarmal olduğunu vurgulamaktadır. Okullar elbette ki akademik gelişim açısından geliştiren önemli kurumlardır fakat tek başına akademik gelişimi ifade etmemektedir. Aynı zamanda çocukların karakter güçlerini ve buna paralel olarak da iyi oluşlarını geliştiren kurumlar olmalıdırlar. Çalışmalar sonucunda okullarda pozitif eğitime yer verildiğinde depresyon, kaygı, strese yönelik işlevsiz tepkiler ve ruhsal hastalıkları önleme de yer almaktadır. Bunların yanında sadece çocukların değil, bütün okul personellerinin pozitif duygu, anlam ve amaç, güçlü ilişkiler ve iyi oluş düzeyinde arttırma sağlamaktadır.
Tüm araştırmaların sonucunda sizler için grafik oluşturdum. Eğer okulda pozitif psikoloji uygulamalarına yer verirseniz doğrudan çocukların iyi oluş düzeylerinin arttığı, depresyon semptomlarının azaldığı yani ruh sağlığının iyileştiği sonucuna varabilmekteyiz. Ruh sağlığı iyi olan bir çocuğun da derslere gelme, ödevlerini yapma, ders çalışma ve derse aktif katılımı gibi akademik davranışları da doğrudan bundan etkilenmektedir. Dolayısıyla akademik davranışları gelişen çocuklar bizim ülkemizde, istediği yüksek akademik performansa ulaşabilmektedir. Fakat sadece performansı yüksek çocuklar değil aynı zamanda mutlu, iyi oluşu yüksek olan çocuklar olabilmeleri de mümkün olabilmelidir. Buraya kadar bahsettiğim araştırmaların sonucunu bu şekilde özetleyebilirim. 
Ülkemizde okullarda pozitif psikoloji uygulamaları ile ilgili iki şey yapabiliriz:                   1- Öğrencilere pozitif psikoloji kapsamında yer alan becerileri kazandıran bir iyi oluş müfredatını geliştirmek. 
2- Halihazırdaki müfredatın pozitif becerileri de içerebileceği bir pozitif dönüşüm gerçekleştirmek. Bunları nasıl yapacağız? 4 maddelik modelden söz edeceğim.
İlk adım: Öğren. Pozitif psikoloji uygulamalarını anlamak için tüm okul düzeyinde fırsatlar yaratmak gerekmektedir. Yalnızca psikolojik danışman değil okuldaki öğretmenleri, okul yöneticileri, veliler de dahil PPU anlamak için bir şeyler tasarlamaları gerekmektedir. Birinci adım bu olmalıdır. 
Modelin 2. Adımı: Öğret. Öğrencilerin iyi oluşu sağlayan yaşantılarını keşfetmelerine zaman ayırmayı içermektedir. 
Modelin 3. Adımı: Yaşa. Kanıta dayalı pozitif psikoloji müdahalelerini uygulamayı içermektedir.
Modelin 4. Adımı: Modelin en önemli boyutu: Yerleştir. Uzun vadede iyi oluşu destekleyecek politika ve uygulamaları benimsemeyi gerektirmektedir. Bu modeli yerine getirebilmek için yapılması gerekenler: Yapacağımız uygulamaların bazıları bireysel düzeyde olmalıdır. Çünkü bazı çocukların bireysel düzeyde desteğe ihtiyacı vardır. Bazıları ise sınıf düzeyinde, grup rehberliği etkinlikleri şeklinde olmalıdır. Bazıları da tüm okulu kapsayacak düzeyde olmalıdır. Bazen tüm okul personelinin de katılımıyla kimi zaman bir gün, kimi zaman bir haftalık uygulamalara yer verilmesi gerekmektedir. 
Tüm bu uygulamalarda ise:
 1- Pozitif psikoloji kavramlarını bilme ya da fark ettirmeye yönelik etkinlikler içermelidirler.
 2- Bu kavram ya da becerileri okulda, günlük yaşamında uygulamaları için fırsatlar yaratmaya yönelik etkinlikler içermelidirler.
Son olarak en önemsediğim: Bu uygulamaları yaptığında çocuklar hem kendilerinde hem de başka insanların iyiliklerine nasıl katkıda bulunduklarını fark etmelerine yönelik etkinliklere yer vermelidir. Ancak o zaman iyi oluş düzeyini arttıran müfredata erişmiş sisteme sahip olabiliriz. 
Birkaç tane öneri de bulunacağım:
Farkındalıklarımızı arttırmaya yönelik daha çok etkinlikler düzenlememiz gerektiğine inanıyorum. Buna yönelik araştırmalar plânlanmalıdır. Pozitif psikoloji müdahaleleri uyguluyoruz fakat mutlaka bir kanıt ortaya koymamız gerekmektedir. Psikolojik danışman olarak okulda çok kıymetli çalışmalar yapıldığına inanıyorum. Bu çalışmaların etkisini değerlendirmediğimiz takdirde  çocuğun hem özelde hem de  genele baktığımızda sistem içerisindeki konumumuzun çok da belirgin olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle kanıta dayalı uygulamalara yer vermek gerekmektedir. Bunun için Milli Eğitim, Avrupa Birliği’nde yer alan projeler, -okulda çalışan psikolojik danışman arkadaşlarım ben her yerde söylüyorum- üniversitede PDR anabilim dalları ile iş birliği içinde daha çok uygulamaya yönelik etkinlikler planlandığı takdirde şimdiki çocukların ileride iyi oluş düzeyleri yüksek yetişkinler olmasına katkıda bulunmuş olabiliriz.